HAYIR, HAYIR, HAYIR!..
Abdurrahman Dilipak'tan tüylerinizi diken diken edecek yeni bir yazı...
Abdurrahman DİLİPAK
- Araştırmacı YazarGazze’de yaşanandan daha büyük bir vahşet bu. Bütün çocuklar masumdur, istismar edilen bütün çocuklar mazlumdur, bütün çocuklar müslimdir. Gazze’de yaşanan vahşet sonucu hayatını kaybeden çocuklardan daha çok, ve daha vahşice, tecavüz edilerek, Şeytani bir planla, Fuhuşa, alkole, uyuşturucuya sürüklenen çocuklar var. Ve bu çocuklar dünyanın dört bir yanından toplanıyor. Türkiye de bunlar arasında, daha bir çok İslam ülkesi de. Bu vahşetin ABD ayağı patladı. Bunların dünyanın her yerinde şubeleri var ve buna benzer yapılar dünyanın daha bir çok bölgesinde de var.. Latin Amerika’da da var, Asya’da da, Afrika’da da var, Balkanlarda, Avrupa’da da. Düne kadar Lübnan’da da vardı. Bugün Şarm el Şeyhte de buluşuyorlar, tıpkı Nevşehir’de buluştukları gibi. Bu fuhuş kamplarının toplamı Gazze’den daha büyük. Bu fuhuş sektörünün nüfusu Gazzede yaşayanlardan daha çok. Bu piyasanın müşterilerinin tamamı VIP ve CIP.. Allah hepsinin belasını versin. Mabedlerini bile bu Şeytani işleri için kullanan vahşiler bunlar.
VE İŞTE GAZZE’DE MÜSLÜMANLARA KARŞI SAVAŞANLAR DA BUNLAR
“Medeniyet denilen maskara mahlulü görün, Tükürün maskeli vijdanına asrın tükürün”.. Çağdaş, Modern batı bu! Siyonizm bu. Bu Satanistler ve onların her ülkedeki işbirlikçileri, Allahın ilk kıblesini işgal için savaşıyorlar bugün Filistin topraklarında ve Gazze halkına karşı. Filistin halkı içinde de onların işbirlikçileri var.. Dahlan da onlardan biri. Bu mel’anetin tek adresi BİDEN değil, TRUMP da bunlardan. OBAMA da öyle. Nerdeyse onlardan olmayan yok ki. PAPA’ları bile onlardan olabilir. Adam LGBT’yi de kutsadıktan sonra herşey mümkün. Dahlan Bu şeytani planın bölgemizdeki ayağı KUSHNER’in adamı değil miydi. Kushner’le bizimkileri bir araya getirenler kimlerdi. CHABAT’ı KKTC’ye kim getirdi. Kim onları niçin Türkiye’ye davet etti. Bakın bu ifritten sualin kılını çekmez akıl. Biz duruma nasıl düşürüldük. Kim aracı oldu bu işe. ABD’deki bizim elçilik, o vakıfçılarımız, bütün bu işler olurken uyuyorlar mı idi? Nerede ise, başkenti Doğu Kudüs (!?) olan , Laikçi ve Siyonist (!?) bir Filistin devletinin garantörü yapacaklardı bizi. Şeytan Netenyahu üzerinden başaramadığı Beyti Makdis işgalini Dahlan üzerinden başaracaktı.
Teşekkürler İzzeddin Kassam, İslam dünyasının izzetini kurtardınız kanlarınızla
Allah şehadetinizi mübarek etsin, Kanınız dünya çocuklarının izzed ve şerefini kurtarmanın vesilesi oluyor. Dün İslam ümmetinin ve onun bir parçası olan Filistin halkının izzetini kurtarıyordunuz, bu gün Allah direnişinizi mübarek kıldı ve İşgalci İsrail hükümeti ile, dünya Siyonizmi’ni sizin ellerinizle cezalandırıp, Dünya çocuklarını bu Pedefolik, Satanist Fuhuş çetesinin elinden kurtarıyor. Tüm dünyadaki LGBT sapkınlığa karşı İnsani bir cepheye kapı aralıyor. Selam size. Titre ey Suud, titre ey BAE halkı ve yöneticileri. Titreyin, ey içimizdeki Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK, Akademi, Cemaat saflarında gizlenen İnsin Şeytanları. Çünkü suçüstü oldunuz. İktidar sahipleri İsraille bağlarını ne zaman kesecek. HABAT ile bağlarını ne zaman kesecek.
Bu Şeytani yapı, FETÖ’den de, PKK’dan da, DHKP-C’den de bin beter
Onlar bunların çıtrağı bile olamaz. Bakın, bunlar bugün ortaya çıkmadı. Hep vardılar ve hiç yok olmadılar. Daha önce 1500-1700 arası coğrafi keşifler dedikleri dönemde Kızılderililere, kara derililere, sarı ırka yapmadıklarını bırakmadılar. 1. Dünya savaşının ardından savaş sonrası zafer sarhoşluğu içinde bu günkü dünyanın sınırlarını çizdiler. Din, ideoloji, siyaset, ekonomi yeniden dizayn etmeye başladılar. Ve yeni düzen 2. Dünya savaşından sonra kuruldu. 1991’a kadar soğuk savaş. Ardından 2000 li yıllarla başlayan yeni süreç. Bu sürecin adı Yeni dünya düzeni. 2020’de nöbeti bu GlobalResetçiler aldı. Epstein Adası’nı konuşuyoruz da, Cizvit/Katolik, İncile el basarak yemin eden Biden'ın da “Su Adası” var. Biden’in bu işler için bir de özel Denizaltısı varmış ve hatta bir iddiaya göre duruşmadan önce Maxwell bu denizaltında saklanmış, bu denizaltı ile bu adalara gidip gelmiş. Biden’in denizaltısının resmi lisansı da olduğu söyleniyor. Biden’in özel adasının adı “Water Island”. Bu ada ABD Virgin Adaları'nda 500 dönümlük bir yüzölçümüne sahip. James ve Sara Biden, Water Island'ın ortasındaki bir arsayı 2005’de 150 bin dolara satın almış. Ne güzel bir aile değil mi, Baba, anne ve oğul. Hepsi de, biyolojik cinsiyetinden, din, ahlak ve gelenekten bağımsız birer BİREY. Zaman içinde bu arsayı üçe bölerek satmışlar. Müşterilerinden biri lobici Scott Green. James Biden'ın avukatı George Mesires konuşmuyor. Bir çok kişi konuşmaya korkuyor. Bu adamlar bu adalara gelip giderken bazan oralardaki askeri üsleri de kullanmışlar. Mesela Green denilen adam, Washington DC'de, 1994'te kurucularından olduğu bir firmanın temsilcisi olarak “kamu güvenliği ve ceza adaleti kurumları” için yüklenici olarak çalışıyor.
Daha da ilginçleşiyor!
Scott Green’ın Lafayette Grubu FEMA'dan 5,8 milyon dolar alıyor. Bu ihalelerle ilgili yüzbinlerle, milyonlarla ifade edilen paralar gelip gidiyor ve bu fuhuş sektörü için sermaye olarak kullanılıyor. Mesela, durduk yerde Hunter Biden bakıyorsunuz sektörde herhangi bir uzmanlığa sahip olmadan enerji danışmanı olarak kamuda iş yapmaya başlıyor. James Biden HillStone firmasına katılıyor. Ve olağanüstü bir şekilde şirket federal hükümetten (ABD, Irak, Porto Riko, Mozambik, vb.) çok sayıda iş alıyor. Bu değirmenin suyu buradan sağlanıyor. İktidar çevreleri bu tür fitnelere her zaman daha yakındır. Bu çeteyi yakalamak istiyorsanız fuhuş, uyuşturucu, eğlence, kumar, turizm, akademi, iş dünyası alanına bakın. Ve tabi Cemaat ilişkilerine. Adnan Oktar olayını bu açıdan çok iyi bir şekilde incelemek gerek. Havra, Çocuk müzeyi, Şeytani ayinler ve fuhuş odalarına uzanan gizli tüneller varsa ve Şeytan Mescid-i Aksa’yı ele geçirmek için planlar yapıyorsa, hiçbir mabed bu anlamda bu tehdidin dışında değil demektir. Dün Kabe’yi puthaneye çeviren akıl bugün daha kötüsünü yapma iddiasından vazgeçmeyecektir. O zaman Cami ve Cemaatimize de sahip çıkalım.
Çağdaş Lawrance’lere dikkat edelim
Kabe’yi puthaneye, kendi mabedini Fuhuş merkezine çeviren akıl, sizin parti, tarikat, dergah ve derneğiniz üzerine de plan kurmamış olamaz. İklim, Karbon ayak izi yalanlarına itibar etmeyelim. Ama bu bela kapımızda, bundan en az zararla nasıl kurtulacağımızın hesabını yapalım.Bu komplodan en az zararla çıkarız ona bakalım. Yoksa hiçbir rekabet şansımız kalmayacak. Bu karbon sertifikası Kyato da Kyato Cert. diye başladı, o günden bu güne o kadar ağaç diktik bunların hiç birini Green Cert.’e dönüştürmedik. Bunun borsası kuruldu biz yine ortada yokuz. Karbon ayak izi, “Sıfır atık” kampanyaları ile bu kirli oyuna alet ediliyoruz, müşteri yapılıyoruz, İslam ülkeleri için rol model olarak gösteriliyoruz. Size İklim yalanından söz edenlere oy vermeyin. GlobalReset çetesine oy vermeyin, HABAT ve AGARTHA çetesinin muhibleri’ne oy vermeyin. LGBT lobisinin muhibleri’ne oy vermeyin. Dün Amerikan , İngiliz Muhibler cemiyeti neyse, bugün bunlar onların bin beteri. Bu “ıslah ediciler” olduklarını söyleyen “Bozguncular”a oy vermeyin.
Selam ve dua ile.