09 Ekim 2023 - Pazartesi

Yapay zeka hukuki zemine kavuştu

Dünyada yapay zeka (Artificial Inteligence – AI) olarak anılmaktadır. Yapay zeka, doğal olan algılama, bilgi toplama, bilgi işleme, akıl yürütme, sonuca ulaşma faaliyetleri dışında, elektronik ortamda ve cihazlar vasıtasıyla bu işlemin yapılmasıdır.

Yazar - Av. Dr. Ahmet T Eşli
Okuma Süresi: 6 dk.
Av. Dr. Ahmet T Eşli

Av. Dr. Ahmet T Eşli

-
Takip EtGoogle News

Dünyada artık, yapay zekanın insanlığın geleceğinde önemli yer edineceği biliniyor. Hatta bazı iş ve işlemlerin yapay zeka ile yürütülmesinin mümkün olduğu bir aşamaya hali hazırda gelinde bile. Özellikle bu tür durumlarda gerçek kişiler eli ile işlem yapılması yerine yapay zeka ile işlem yapılması halinde daha hızlı ve daha doğru sonuç elde edileceği kabul ediliyor.

 

Dünyada, şirket yönetim kurulu üyesi olarak yapay zeka kullanılması ile ilgili akademik çalışmalar bile yapılıyor. İnsanların sokaktaki davranışlarından tutun da günlük hayatındaki faaliyetleri üzerinden değerlendirilerek puanlamaya tabi tutulmasına kadar gidiyor yapay zeka uygulamaları. Bu çalışmalarda bazı kompleks işlerin karara bağlanmasında yapay zekanın daha etkili ve verimli olduğu kabul ediliyor. Bunun dışında çoklu veri işleme gibi alanlarda kullanılması bilinen ve yaygın olan bir uygulama alanı yapay zekanın.

 

Yapay zeka ilerledikçe ve yaygınlaştıkça iş ve işlemlerin gerçek kişiler eli ile yapılasına olan ihtiyacın azalacağı da bilinen bir gerçek. Bu durumda ne olacak? Yapay zeka istihdamı arttıkça, insana ihtiyaç azalacak, işsizlik artacak, gelir dağılımında dengesizlik artacak. Öyleyse yapay zeka çalışmaları ile eş zamanlı olarak sosyal politika çalışmaları da yapılmalı, gelir dağılımında insanlığın aşırı dengesiz gelir dağılımı riski ile karşılaşmaması için tedbirler de alınması gerekiyor. Aslında bu sosyal politika çalışması yapılırsa insanların lüzumsuz işlerle meşgul olması azaltılıp gerçek amacına uygun faaliyetlere odaklanması mümkün hale gelir.

 

14.06.2023 günü, Avrupa Parlamentosunda dünyanın ilk “Yapay Zekâ Yasası” kabul edildi. Oylamada 499 “Evet”, 28 “Hayır” oyu ile “Artificial Intelligence (AI) Act” kabul edildi. Nihai görüşmelerin önümüzdeki yılın başlarında tamamlanarak yasanın 2024 yılından itibaren yürürlüğe girmesi bekleniyor. Düzenlemede yapay zeka, ”düşük riskli, sınırlı riskli, yüksek riskli ve kabul edilemez” olarak dört ana kategoride tanımlandı. Spam filtreleri ve video oyunları gibi minimum riskli yapay zekaya izin olacak. Bankacılık veya havayolu internet sitelerindeki sohbet robotları gibi sınırlı riskli yapay zeka, şeffaflık yükümlülüklerine uymak zorunda. Kendi kendine giden taşıtlar ve robotik cerrahi gibi yüksek riskli yapay zeka katı kontrollere tabi olacak. Sosyal puanlama için yapay zeka kullanımı kesinlikle yasaklanacak. Örneğin Çin'de olduğu gibi vatandaşların davranışlarını analiz eden ve bu temelde değerlendiren sistemlere izin verilmeyecek. Çin’de uygulaması bulunan “gerçek zamanlı yüz tanıma” üzerine kurulu yapay zeka uygulamaları kabul edilmedi. O kadar ki, kayıp çocukların izini sürme veya terör saldırılarını önleme gibi istisnai durumlarda, halka açık alanlarda insanların filme alınmasına ve anında tespit edilmesine olanak sağlanmasını bile “ağır mahremiyet ihlali” kabul edilerek gerçek zamanlı yüz tanıma yasaklandı.

 

Düşünsenize, sabah kalkıp tuşlara basarak, hatta zihin okumaya entegre edilerek zihninizden geçirip istediğinize karar verdiğiniz anda o şeyin meydana geldiği, günlük ihtiyaçlarınızı bu şekilde temin ettiğiniz bir dünyada yaşadığınızı… Hatta bir adım daha ileri gidilerek bütüncül ihtiyaç analizi ile kaynak tasarrufu amacı ile her bir mal veya hizmetin elektronik ortamda tek tek tanımlandığı ve tüketildikçe otomatik olarak evinize veya işyerinize yenisinin gönderildiği bir yapay zeka ile çevrelendiğinizi. Bu durumda hiçbir şeye kafa yormaya, uğraşmaya bile gerek kalmayacak. Yapay zekanın geleceği idareye ilişkin esaslar Kur’an-ı Kerimde Hz. Süleyman kıssasında anlatılmış. Hz.Süleyman bütün saltanatındaki herşeyi hem de her an görebilmesi ve onlar ile iletişim ve etkileşim içinde olabilmesi, ancak bunu her an ve bütün herşeyle yapabilmesi mucizesi Kur’anda belirtilmiş, bu yolla yapay zekanın esasları, kullanım şekli ve meşru sınırları da belirtilmiştir.

 

Dünyanın geleceğinde yapay zekanın kullanım sınırlarının nerede durması gerektiği, etik sınırları gibi konuların konuşulması yoğun gündem durumunda. İşin üzücü yanı dünya yapay zekayı konuşurken biz ortalama zekayı konuşamaz durumda olma ayıbını yaşıyoruz, bu ayıptan ivedilikle kurtulmalıyız. Anadoluda bir söz vardır, “millet deliye, biz akıllıya hasret” denir. Biz ülke olarak siyaseti hayatın merkezine oturttuk, hayatın her yerine siyasetin hükmetmesine izin verdik. Bu nedenle siyasetin -mahiyeti itibarıyla- aklı selim zemininde bilimsel ve analitik düşünce ile yürütülmemesinden kaynaklı sorunları yaşıyoruz, toplum olarak hatta bu sorunlar içinde boğuluyoruz. Siyasetin; manipülayson, algı yönetimi, aldatma üzerine kurulu olan yapısı toplumun sağlıklı düşünen, sebep-sonuç ilişkilerini doğru kuran yapıda olmasını engelliyor. Yani, “hikmet” bu toplumun aklından adım adım uzaklaştırılıyor. Çok şükür ki, Anadolu irfanı gibi bir kavramımız var da halkımız bütün bu yanlışlar içinde bile bir mecra buluyor. Biz öncelikli olarak, analitik ve bilimsel düşünmeyi topluma hakim kılmalıyız.

 

Dünyanın yapay zeka konusunda çok hızlı geliştiğini de nazara alarak yapay zekanın meşru kullanım alanlarının belirlenmesi ve bu gelişmenin sosyal yapımıza ve özellikle de sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik yapımıza etkilerinin neler olacağının şimdiden bir stratejik rapor kapsamında belirlenerek yapay zeka eylem planı oluşturulup buna göre bir hukuki çerçeve taslağı geliştirilmesine ihtiyaç var. Yoksa bu alan da toplumsal yapımızda derin yaralar açarak ilerler…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.